Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler ile Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Faruk Yamaner, bölgesindeki üniversiteler içinde gerek 17-25 Aralık öncesi, gerekse sonrası yaşanan süreçte FETÖ Terör Örgütü’ne en büyük darbeyi vuran HİTÜ üzerinde son dönemde büyük oyunlar oynandığını açıkladı.

Spor Bilimleri Fakültesi’nde önceki gün bir basın toplantısı düzenleyen Güler ile Yamaner, FETÖ mensuplarına yönelik darbe girişimi öncesinde 2016 yılı Mayıs ayından beri başlatılan soruşturmalar sonucunda KHK’lar ile ihracı kesinleşen 55 personelin 2’si dışında görevine dönenin olmadığını dile getirdiler.

Türkiye’de darbe girişimi öncesinde FETÖ Terör Örgütü mensuplarıyla mücadeleye başlayan ve bu konuda devlet kurumları arasında öncü olan Hitit Üniversitesi’nin son dönemde hedef tahtası haline getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Faruk Yamaner, asılsız mektuplar, tehdit telefonları ile sürekli büyüyen ve gelişen Hitit Üniversitesi’nin akademik personelinin yıpratılmaya çalışıldığını bildirdi. Yamaner, “Yurtdışındaki FETÖ’cüler içerdeki bağlantıları ile hem üniversiteyi hem de akademisyenleri yıldırmaya çalışıyor. Bu tehditler bizi yıldıramaz. FETÖ’cülerin ellerinde eğer bir delil varsa Cumhuriyet Savcılığı’na başvursunlar” diye konuştu. Son dönemde yaklaşan rektörlük atamaları, milletvekilli ve belediye seçimleri gibi sosyal değişimlerin yaşandığını hatırlatarak HİTÜ’de FETÖ soruşturmalarında yer alan ve terör örgütüne geçit vermeyen öğretim üyeleri hakkında isimsiz veya sahte isimlerle asılsız, mesnetsiz ve toplum nezdinde küçük düşürücü iftiralar vurgulayan Yamaner, “Kurumumuza, rektörümüze ve bizlere karşı yapılan bu saldırlar her geçen gün farklı yöntemler kullanılarak daha da artmakta ve maalesef bizlere sahip çıkması beklenen üst makamlar bizleri sahipsiz bıraktığı gibi bu haksız ve hukuk dışı saldırıları dikkate alarak bizlerden savunmalar istemektedirler. Yaşanan son süreçte artık aile düzenimizde kalmamıştır. CİMER, BİMER, YÖK, Cumhurbaşkanlığı gibi kurumlara FETÖ mensuplarınca yapılan şikayetler artık dayanılmaz hale gelmiştir. Bugüne kadar bizlere büyük desteğini gördüğümüz Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan ile biz akademisyenleri karşı karşıya getirmeye çalışanlar emellerine ulaşamayacaktır. Yaşanan süreçte KHK ile HİTÜ’den atılan 55 personel içinden komisyonlarla yapılan değerlendirme ile sadece 1 Mor Beyin 1 de hatalı Bylock kullanıcısı dışında kimse görevine geri dönmemiştir. Bu da Rektörümüz Prof. Dr. Alkan gözetiminde bir elin parmaklarını geçmeyecek insanla yaptığımız FETÖ mücadelesindeki başarımızı ortaya koymaktadır. Bizlere yönelik bazı ulusal gazetelerde de ailelerimizin üzerinden yapılan haberler HİTÜ’yü akraba üniversitesi gibi gösterme çabaları bizleri yıldıramayacak; tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek devlet şuuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu süreçte yaşananlarla ilgili Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ilgili dosyaları sunacağız” diye konuştu. Prof. Dr. Emre Güler de kutlu davalarından asla vazgeçmeyeceklerini ve FETÖ ile mücadeleye hız kesmeden devam edeceklerini açıkladı. Çorum’a 2006 yılında dönemin rektörü tarafından bölüm kurmak üzere çağrıldığını ve 2007 yılında eşiyle birlikte Fizik bölümünü kurduklarını söyleyen Prof. Dr. Güler, “2010’dan önce ve sonra çok az sayıda FETÖ’cünün yer bulabildiği bir üniversiteyi nasıl yıpratırız mücadelesi başlatılmıştır. FETÖ ile olan mücadelemiz hız kesmeden, tüm gücümüzle ve gerekiyorsa kanımızın son damlasına kadar devam edecektir. Sizlerden talebimiz, köklü tarihi geçmişe sahip Çorum’ da görevini hakkıyla ve fazlasıyla ifa etmek için samimiyetle gayret gösteren Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’a karalığını bozmadan ve hiçbir tehdide boyun eğmeden mücadele eden biz öğretim üyelerine sahip çıkarak devletimizi ve dinamiklerini her fırsatta yanıltmaya çalışan FETÖ’cü hainlerine karşı topyekün mücadelemizde bizi mağdur etmemenizdir. Kapalı kapılar ardında, bilgisayarlar arkasına saklanarak, FETÖ severlik yapan klavye kahramanlarına geçit vermeyeceğiz. Bilgi, birikim ve faaliyetleri bakımından Hitit Üniversitesi’ni gün geçtikçe daha ileri taşımaya çalışan yetkin ve tecrübeli tüm akademik ve idari kadromuz ile milli ve yerli unsurlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Hitit Üniversitesi, üzerine oynanan her türlü oyunu bozacak ferasette olup; siz sayın devlet büyüklerimizin de katkı, destek ve anlayışıyla, bölgemize hizmet etmeye devam edeceğimizden hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın” diye konuştu. Yamaner ve Güler, gelen tehdit mektuplarından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’a ve YÖK Başkanı’na mektup göndereceklerini belirterek isimsiz tehdit mektubu ve telefonları ile ilgili de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyusunda bulunduklarını sözlerine ekledi.