Kamu Sen Çorum İl Başkanı Mahmut Alparslan, geçtiğimiz hafta kamuoyuna yansıyan ve ulusal basında da geniş yer bulan bir okulda çocuğun etnik kökenden dolayı darp edildiğine yönelik iddiaların Çorum’un bir kez daha layık olmadığı ve kendine yakışmayan bir şekilde ulusal basında yer almasına neden olduğunu belirterek, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Olayın mahiyetinin araştırılmadan, detaylarına bakılmadan böyle bir iddiayı kamuoyuna taşımanın Çorum’a ve Çorum’daki barış ortamına verilecek en büyük zararlardan biri olduğuna inandıklarını dile getiren Mahmut Alparslan, “Kamuoyuna yansıyan bu iddia gerçeği yansıtmaması ile birlikte bir takım çarpıtmaları da birlikte getirmektedir. İlimize bağlı Kınık İlköğretim Okulu’nda yaşandığı bir öğrencinin din dersinde dersi dinlemediği için öğretmeni tarafından idareye götürüldüğü ve idarede de okul müdürü tarafından kulağından kan gelinceye kadar darp edildiğine yönelik iddialar gerçek dışı iddialardır” dedi.
Bugün Kamu Sen İl Binası’nda konuya ilişkin basın açıklaması yapan Alparslan, olayın içerisinde herhangi bir etnik ve siyasi düşünceden kaynaklanan bir davranışın olmadığı ve bu ifade edilen ve iddia edilen konunun gerçeği yansıtmadığını Çorum ve Türkiye kamuoyunun bilmesi gerektiğinin altını çizerek, açıklamasında şunları söyledi:
“Eğer bu iddiaları dile getiren arkadaşlarımız burada gelip bu iddialarla ilgili basın açıklaması yapmak yerine hemen buraya birkaç kilometre olan köye gidip oradaki öğrencilerle ve orada çalışan arkadaşlarımız ile konuşsalardı bu iddiaların gerçeğini öğrenme fırsatı bulacaklardı. Biz Türk Eğitim Sen olarak eğitimde ve dışarıdaki şiddete ve şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ancak bu tür olayların adli ve idari yönü araştırılmadan tamamen eğitim içindeki bir olayın başka yönlere kanalize edilerek bir takım ideolojik fikir ve düşüncelere malzeme yapılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz.
Bu konuyu bir insan hakları ve eğitim sorunu ölçeğinde düşünerek kamuoyu ile görüşlerini paylaşan Çorum Eğitim Sen yönetimine ve şube başkanına teşekkür ediyorum. Meseleye doğru bir yönden bakarak bu olay gerçekse bile yalnızca bunun öğrenciye yönelik şiddet olayı olduğunu bunun içerisinde farklı etnik ve fikri yapıların aranmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Ancak buna rağmen ilimize gelen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Vakfı Genel Başkanı ve İnsan Hakları Genel Başkanı maalesef Çorum’un huzuruna katkı sağlayacak ifadeler kullanmak yerine ısrarla bu çocuğun Alevi olduğu için ve etnik kökeninden dolayı böyle bir darba maruz kaldığını ortaya koymuş ve savunmuşlardır.
Orada çalışan arkadaşlarımıza olayın ne olduğunu sorsalardı orada böyle bir olayın cereyan etmediğini, derste konuşan öğrencilerin öğretmen tarafından idareye götürüldüğünü, yalnız okul idarecisi tarafından bu çocukların velilerinin aranarak bu konu ile ilgili uyarıldığını ancak bahsedilen çocuğun velisine ulaşılamadığını ve idarecinin o odada yalnız olmadığını, yanında diğer öğretmenlerin de olduğunu ve bu öğrenciye yönelik herhangi bir darp ve fiziksel müdahalenin gelişmediğini açıkça göreceklerdir.
Çocukların kendi sınıfındakilerin iddiası ile bu çocukların dışarıda kavga ettiğini ve arkadaşlarına kulağının ağrıdığı ifadesini kullandığını da göreceklerdi. Türkiye’nin ve ilimizin hassasiyetini dikkate almadan bu tür olayları malzeme konusu yapmaya çalışmak bizi üzmüştür.
Bir eğitim sendikası olarak okullarımızda yaşanacak hiçbir şiddet olayına musama ile yaklaşmamız mümkün değildir. Hiçbir idarecimizin ve öğretmenimizin de ideolojik ve fikri düşünce ve saplantılara alet edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çorum’a gelip bu tür açıklama yapan arkadaşlarımızı bir kez daha uyarıyorum. Ülkemizin ve ilimizin hassasiyetlerini dikkate almadan burada oluşan ve büyük emek ve gayretlerin sonucu olan barış ve kardeşlik havasını bozmaya yönelik girişimlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Bu ülkede yaşayan bu ülkenin birinci derecede vatandaşıdır. Olayın içerisinde herhangi bir etnik ve siyasi düşünceden kaynaklanan bir davranışın olmadığı ve bu ifade edilen ve iddia edilen konunun gerçeği yansıtmadığını Çorum ve Türkiye kamuoyu bilmelidir.”
Olayın mahiyetinin araştırılmadan, detaylarına bakılmadan böyle bir iddiayı kamuoyuna taşımanın Çorum’a ve Çorum’daki barış ortamına verilecek en büyük zararlardan biri olduğuna inandıklarını dile getiren Mahmut Alparslan, “Kamuoyuna yansıyan bu iddia gerçeği yansıtmaması ile birlikte bir takım çarpıtmaları da birlikte getirmektedir. İlimize bağlı Kınık İlköğretim Okulu’nda yaşandığı bir öğrencinin din dersinde dersi dinlemediği için öğretmeni tarafından idareye götürüldüğü ve idarede de okul müdürü tarafından kulağından kan gelinceye kadar darp edildiğine yönelik iddialar gerçek dışı iddialardır” dedi.
Bugün Kamu Sen İl Binası’nda konuya ilişkin basın açıklaması yapan Alparslan, olayın içerisinde herhangi bir etnik ve siyasi düşünceden kaynaklanan bir davranışın olmadığı ve bu ifade edilen ve iddia edilen konunun gerçeği yansıtmadığını Çorum ve Türkiye kamuoyunun bilmesi gerektiğinin altını çizerek, açıklamasında şunları söyledi:
“Eğer bu iddiaları dile getiren arkadaşlarımız burada gelip bu iddialarla ilgili basın açıklaması yapmak yerine hemen buraya birkaç kilometre olan köye gidip oradaki öğrencilerle ve orada çalışan arkadaşlarımız ile konuşsalardı bu iddiaların gerçeğini öğrenme fırsatı bulacaklardı. Biz Türk Eğitim Sen olarak eğitimde ve dışarıdaki şiddete ve şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ancak bu tür olayların adli ve idari yönü araştırılmadan tamamen eğitim içindeki bir olayın başka yönlere kanalize edilerek bir takım ideolojik fikir ve düşüncelere malzeme yapılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz.
Bu konuyu bir insan hakları ve eğitim sorunu ölçeğinde düşünerek kamuoyu ile görüşlerini paylaşan Çorum Eğitim Sen yönetimine ve şube başkanına teşekkür ediyorum. Meseleye doğru bir yönden bakarak bu olay gerçekse bile yalnızca bunun öğrenciye yönelik şiddet olayı olduğunu bunun içerisinde farklı etnik ve fikri yapıların aranmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Ancak buna rağmen ilimize gelen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Vakfı Genel Başkanı ve İnsan Hakları Genel Başkanı maalesef Çorum’un huzuruna katkı sağlayacak ifadeler kullanmak yerine ısrarla bu çocuğun Alevi olduğu için ve etnik kökeninden dolayı böyle bir darba maruz kaldığını ortaya koymuş ve savunmuşlardır.
Orada çalışan arkadaşlarımıza olayın ne olduğunu sorsalardı orada böyle bir olayın cereyan etmediğini, derste konuşan öğrencilerin öğretmen tarafından idareye götürüldüğünü, yalnız okul idarecisi tarafından bu çocukların velilerinin aranarak bu konu ile ilgili uyarıldığını ancak bahsedilen çocuğun velisine ulaşılamadığını ve idarecinin o odada yalnız olmadığını, yanında diğer öğretmenlerin de olduğunu ve bu öğrenciye yönelik herhangi bir darp ve fiziksel müdahalenin gelişmediğini açıkça göreceklerdir.
Çocukların kendi sınıfındakilerin iddiası ile bu çocukların dışarıda kavga ettiğini ve arkadaşlarına kulağının ağrıdığı ifadesini kullandığını da göreceklerdi. Türkiye’nin ve ilimizin hassasiyetini dikkate almadan bu tür olayları malzeme konusu yapmaya çalışmak bizi üzmüştür.
Bir eğitim sendikası olarak okullarımızda yaşanacak hiçbir şiddet olayına musama ile yaklaşmamız mümkün değildir. Hiçbir idarecimizin ve öğretmenimizin de ideolojik ve fikri düşünce ve saplantılara alet edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çorum’a gelip bu tür açıklama yapan arkadaşlarımızı bir kez daha uyarıyorum. Ülkemizin ve ilimizin hassasiyetlerini dikkate almadan burada oluşan ve büyük emek ve gayretlerin sonucu olan barış ve kardeşlik havasını bozmaya yönelik girişimlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Bu ülkede yaşayan bu ülkenin birinci derecede vatandaşıdır. Olayın içerisinde herhangi bir etnik ve siyasi düşünceden kaynaklanan bir davranışın olmadığı ve bu ifade edilen ve iddia edilen konunun gerçeği yansıtmadığını Çorum ve Türkiye kamuoyu bilmelidir.”