İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanı Yıldız Bek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “Kısacası kaderine razı olan değil, dünyayı değiştiren kadınlar olacağız” dedi.

İl Genel Meclisi’nin bugünkü Mart ayı son toplantısında konuşan Yıldız Bek, kadınların haklarını gasp etmek isteyen kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin, çocuk gelinlerin artmasına önlem almadıkça, kadını yok sayan ve eşit görmeyen zihniyetlere karşı yaptırımlar olmadıkça mücadelenin daha uzun yıllar süreceğini kaydetti.

Kadının nasıl giyinmesi, nasıl gülmesi, nasıl ve kaç çocuk doğuracağına, nasıl bir eğitim alacağına, sokakta nasıl ve hangi saatlerde gezeceğine karar veren erkeklere karşı daha güçlü, daha bir arada olarak, toplumsal hayatın Cumhuriyet kadınları olarak yer alacağını ifade eden Bek, konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Hem toplumun temel taşı olacağız, hem de ailemizin, hem bu ülkeye hayırlı evlat yetiştireceğiz, hem de eş olacağız. Hem sokakta gezeceğiz, hem mecliste temsil eden olacağız. Kısacası kaderine razı olan değil, dünyayı değiştiren kadınlar olacağız.

Biz kadınlar eşit ve özgür bir geleceğin öncüleri olarak, göreceksiniz ki, ülkemizi ve dünyayı , siz erkekler içinde yaşanabilir hale getirmeyi başaracağız. Tüm toplumumuzun birinci sınıf demokrasi ve insanca yaşam talebi ancak ve ancak biz kadınların kuracakları bir gelecekle karşılanmış olacaktır.

Biz kadınlar zaten kadın ve erkek aynıdır demiyoruz, aynı hak ve imkânlara sahip olmalıdır diyoruz! Çünkü kadın yaşamdır. Kadının kurtuluşu yaşamın kurtuluşudur. Her kadın zaten başarıya endeksli yaratılmıştır. Erkek egemen bir topluma rağmen başarılı olmuş kadınlarımız çoktur.. Yeter ki kadınların başarma istek ve arzularına takoz olanlar yoldan çekilsinler. Kadının toplumsal hayattaki yeri, kadın erkek eşitliği sağlanana kadar da mücadelemiz devam edecektir. Şunu kimse unutmasın ki, biz kadınlar gücümüzü ailemize ve toplum yararına kullandığımızda bu gücün önünde kimse duramaz.

Tüm baskıcı düzene rağmen bende varım diye haykıran iş, emek, eşitlik, özgürlük mücadelesine devam eden tüm kadınlarımız selam olsun sizlere....

Değerli İl Genel Meclisi üyeleri, bizler bu meclise beş yıl önce seçildik ve bugün toplumun demokratik tercihlerinin yeniden yapılması için 31 Mart 2019 Pazar günü yerel yönetimler ve Mahalli idareler ve İl Genel Meclisi Üyelerinin seçileceği seçimler yapılacaktır. Türkiye’nin bugün yaşadığı ağır ekonomik koşulların temelinde köyde üretime katılan insanlarımızın şehre göçerek üretimden çekilmeleri yatmaktadır. Bunda il genel meclisi olarak köyde yaşayan insanlara ayrımsız ve tarafsız olarak hizmet götürerek, şehirdeki yaşam kalitesinde bir yaşam sunamamış olmamız bir neden olarak görülmektedir. Birçok sektörlerde birçoklarına hak etmedikleri kadar desteklerken, köylümüzü üreticimizi hak ettikleri kadar desteklemedik. Üretim girdilerinin astronomik şekilde artmasına rağmen köylümüzün ve üreticimizin ürünlerinin para etmemesini görmezden geldik. Dünyada gıda ürünleri yönünden kendine yeter ülke olmaktan çıkıp 126 ülkeden gıda ithalatı yapan konuma geldik. Bu hepimizin canını acıtıyor. Bilin ki acıtmaya devam edecektir.  Seçimlerden sonrada hepimiz bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz. Seçim kazanmak için toplumun bir yansını ötekileştirmekten, terörize etmekten her kademede hepimiz özenle kaçınmalıyız. Bugün ülkenin en çok gereksinim duyduğu kavram adalettir, bir kez yitti mi, yerine koymak pek güç! Hayatımızın her kesitinde adil ve adaletli olacağız. Adaletli davranacağız. Ülkemizi mutlaka ve mutlaka gelişmiş ülkeler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bu görev hepimizin. Bakın ülkemiz gerçekten zor bir dönemden geçerken, beyaz yakalılar ülkeden giderken güzelim ülkemize kendi ülkesine hiçbir faydası olmayan ülkesinden kaçan Suriyelilerle dolmaktadır. Zenginler servetlerini yurt dışına çıkarırken ülkede fakirlik yaygınlaşıyor. Gelir dağılımı bozuluyor. Üretim ekonomisi bitmiş, ülke 465 milyar dış borç içindeyken, 126 ülkeden ithal gıda maddesi alarak borçla tüketim ekonomisi yaşıyoruz. Üretmeden tüketmeye devam eden bir ülkenin mutlu gelecek düşü kurmaya hakkı yoktur. Bu böyle gitmez. Gitmeyecek gitmemeli. Konu derin, aklımızı başımıza almazsak hepimizi de derinden etkileyecektir. Yeni dönemde bu mecliste tekrardan görev alacak olursak ve görev alacak arkadaşlara önerim, köyden kente göç değil, kentten köye göçü sağlamak zorundayız. Bizim üstümüze düşen görev ise. Köylerimizi üretime yöneltecek bilgi teknoloji alt yapı ve tarımsal destekleme yönünden desteklemek ve tüm köylerimize ayrımsız hizmet götürmeyi Allah nasip eder inşallah diyerek hepinize sağlık sıhhat ve afiyetler diliyorum. Hoşça kalın dostça kaim”