İYİ Parti Gençlik Kolları Başkanı Emre Hidayet Mert, geçtiğimiz günlerde Çorum’da çok üzücü bir hadise yaşandığını hatırlatarak, yaşanan olayın üzerine gidilmek istenmediği gibi olayın üzerinin de örtülmeye çalışıldığını söyledi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nu sevenlere dil uzatan AK Parti Belediye Meclis üyesi Reşit Keleş’in özür dilediğini ancak bu özrünün vicdanları rahatlatmadığını vurgulayan Emre Hidayet Mert, “AK Parti yönetimine son kez sesleniyorum. O koltuklar size oturun diye değil, milletin hakkını savunun diye verildi. Lütfen o kutsal görevinizi layıkıyla yerini getirin” dedi.

İYİ Parti Gençlik Kolları Başkanı Emre Hidayet Mert, yaptığı yazılı açıklamada şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz günlerde çok üzücü bir hadise yaşadık. İzmir’de denize döktüğümüzü sandığımız Yunan’ın torunlarını yıllarca meğerse içimizde beslemişiz. Bir edepsiz, bir kendini bilmez çıkıyor ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nu seven O’na minnettar olan Türk milletine sosyal medya üzerinden hakaret ediyor ve sonra sessizliğe bürünüp bir gün çıkıyor pişkin pişkin Türk milletinden özür dilediğini söylüyor. Kimse kusura bakmasın bu iş artık Türk milletinin, Türk devletinin namusudur. Kimseler 7 düvele kafa tutmuş bir milletin, devletinin evladı olan bizlerin namusuna leke çalamaz.

Bu çirkin hareketin üzerinden günler geçmesine rağmen hala istifasını almayan AK Parti yönetimine sesleniyorum. Bu namusu temizlemek size düşer! Sizin göreviniz bostan korkuluğu olmak değil, yanlış şeyler varsa bunu düzeltmektir. Biz sizin yerinizde olsa idik aynı hareketi bizim mensubumuza kayıtlı bir kişi yapsaydı devletin ve kurumların içerisine devletin ve milletin verdiği makamı kullanıp oturup milletine kabadayılık yapan ve küfür eden bir hadsizi ivedi bir şekilde görevden alır ve hakkında yüce Türk milletinin refahı ve kardeşliği için yargılardık! Artık kendinize gelin.

Şehrimiz Çorum’a çivi çakamadınız, tren dediniz yapmadınız eyvallah dedik, havayolu dediniz yapmadınız eyvallah dedik, polis okulu dediniz yapmadınız eyvallah dedik, acemi birliği dediniz yapmadınız ona da eyvallah dedik. Ama çıkıp ta mensubunuzdan bir şahsiyetinde hadsizinde cennet ayaklarının altında dediğimiz analarımıza kutsal varlığımıza dil uzatacak, sizde bizim yine eyvallah dememizi bekleyeceksiniz. Yok öyle bir yağma! Herkes haddini bilsin. Kimseye namusumuzu çiğnetmem.

Siz kimsiniz diye mi soruyorsunuz? Biz Anadolu çocuklarıyız! Yırtık postalla cephe cephe savaşan Gazi Mustafa Kemal Paşanın evlatlarıyız. Sizin deyiminizle de Asım’ın nesliyiz!
Bir ses duyuldu o anda: Korkma!

İmanla çarpan yürekler tanıyordu bu sesi,

Kalktı, doğruldu, kendine geldi Ahmet’i, Ayşe’si,

Namusumdur vatanım; onu çiğnetmem dedi.

Ve bayrak, o al bayrak gülümsüyordu artık halka,

İlim ve irfan ışığında tamamlanacak bu halka.

Asım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek,

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!

AK Parti yönetimine son kez sesleniyorum. O koltuklar size oturun diye değil, milletin hakkını savunun diye verildi. Göreviniz layıkıyla yerini getirmeniz dileğiyle…”