Son on yılda üretimle birlikte tüketimi ikiye katlanan cips türü yiyecekler geleceğimizi tehdit ediyor.

Anneler ve babalar cipsteki tehlikenin farkında değiller. Konu ile ilgili devletin ciddi bir çalışması yok.

Çocukların vazgeçilmezi, büyüklerin eğlencesi. Cips yemek yağ içmekten farksız diyen uzmanlar uyarıyor.

Cips tüketimi baharatlısı, peynirlisi, bifteklisi, ketçaplısı ve daha birçok çeşidi ile büyük küçük herkesi esir almış durumda..

           Her damak tadına uygun bir çeşidi ile alışkanlık yapan cips yedikçe yenmek isteniyor. Ancak, damağımızın arzu ettiği cips kanserden obeziteye, diyabetten alzheimere, kısırlıktan parkinsona kadar birçok hastalığa sebep oluyor.

           Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Cemal Aytaç Ak cipsin sağlıksız ürünlerin başında geldiğini belirterek yağ ve tuz oranı göz önüne alındığında cipslerin tehlikeli yiyecekler kategorisine girdiğini  ifade ediyor.

           Cipsin içinde, akrilamidin bulunduğunu ifade eden Ak,  akrilamidin  kimyasal plastik sanayide kullanılan, sigaranın da içinde bulunan ve kansere neden olduğu bilinen bir maddedir diyerek cipsteki tehlikeyi işaret ediyor.  

           Yüksek ısıda protein ile şeker kimyasal reaksiyona girip ‘akrilamid’i doğuruyor.           Bütün bu bilgiler ışığında tüketici dernekleri sigara paketlerinde olduğu gibi cips paketleri üzerine “cips öldürür” ifadesi yazılması için gerekli hukuksal  çalışmalar içerisine girmişler.
           Türkiye’de cips pazarı her yıl katlanarak büyüyor. 2007 yılında yaklaşık 70 bin ton olan cips tüketimi 2010 yılı itibarı ile 100 bin tona ulaşmış.

           Ülkemizdeki cips pazarının büyük bölümü Amerika ve İsrail kökenli firmalara ait. Cipsin Türkiye pazarı uluslar arası firmaların da iştahını oldukça kabartmış durumda.

Dünyada her yıl 36 milyar paket cips satılıyor. Ancak Avrupa’daki cips pazarı yıldan yıla durağanlaşırken Türkiye’de bu pazarın yükselmesi dehşet verici. Bir başka ifade Türkiye’de cipse yılda  700 milyon dolar harcama yapılıyor.

            Cipsin, patates ve mısırın yüksek oranda yağ çekerek kızartma işleminden geçmesiyle hazırlandığını ifade eden Ak, cipslerin; hacmi küçük ve kalorisi yüksek, sağlıksız ürünlerin başında geldiğini ifade ederek obeziteye neden  olduğunu belirtiyor.

            Türkiye’de üretilen cipslerin içeriğinde bulunan bazı maddeler pek çok Avrupa ülkesinde yasaklanmış durumda. Bunların başında trans yağ geliyor.

            Çünkü cipslerin içeriğindeki trans yağlar obezite, diyabet, koroner kalp hastalığına neden olmakta. Trans yağların ayrıca kanser, kısırlık, karaciğer fonksiyon bozukluğu, alzheimer ve parkinson gibi hastalıklara sebep olduğuyla ilgili birçok araştırma mevcut.

            Bu yağları çok tüketen emziren kadınların sütüne geçtiği de kanıtlanmış. Trans yağlar, iyi kolestrol seviyesini düşürürken kötü kolestrol seviyesini de tırmandırmakta. Ayrıca kandaki yağ oranını da yükseltmektir.

            Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir yetişkinin günde en fazla 5 gram tuz alması, 60 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Yani günde 2 paket cips yiyen bir çocuk bu oranların hemen hemen iki kat fazlasına ulaşıyor!

 ABD’deki California Üniversitesi’nin araştırmasına göre de, doymuş yağ tüketimi günlük 20 gramı aştığında obezite riski yüzde 80 ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma riski yüzde 60 yükseliyor.

Trans yağ ise damarlarda tıkanmaya yol açarak kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskini 2 kat artırıyor.

“Tuza karşı mücadele” (WASH) adlı bir kampanya başlatan Dünya Sağlık Örgütü, “Tuz tüketimi 3 gramı aştığında kalp krizi ve felç riski iki kat artıyor” uyarısını yapıyor.

İngiliz Kalp Sağlığı Vakfı (BHF) çocukların cips tüketimini azaltmak için “Cips yemek yağ içmekten farksızdır” sloganıyla bir kampanya başlatmış. BHF’ye göre 35 gramlık cips paketinde 2.5 çay kaşığı yemeklik yağ kullanılıyor.

Türkiye’de cipslerde kullanılan yağ ile günde üç Olimpik yüzme havuzu doldurulabiliyor.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK), Cipste kanserojen var. Bu ürünleri kapsayan kavrulmuş çerez, fırıncılık mamulleri, cipsler, bisküvi, kraker, çikolata, patates kızartmaları, ızgara, kebap, döner ve köfte gibi gıdalardan oluşan yaklaşık 50 gıda analiz edilmiş.

Araştırmanın ilk aşamasında yüksek ısıya maruz kalan cips, kraker, bebe bisküvisi, kavrulmuş çerezlerde yüksek oranda kanserojen ’akrilamid’ maddesi tespit edilmiş.

 Çocukların çok sevdiği  patates cipsi, aslında bu minik vücutlar için zehirden farksız. Evet, alışkanlık yapan cips tüketimi ile çocuklarımızın geleceği kararıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı yayınlamış olduğu genelgelerle okul kantin ve kooperatiflerinde cips ve kolalı içeceklerin satışını yasaklamış durumda.  Bunun dışında cips üretimi ve tüketimini denetleyen ciddi bir çalışma yok.

Yasaktan ziyade çocuklara cipsin zararlarını ve neden yasaklandığını anlatan bir sistem kurulamamış.

Cipsin üretimi ile ilgili ciddi bir denetim mekanizması yok.  İngiltere’de cips paketleri üzerinde içermiş olduğu trans yağ oranını belirten bilgiler varken Türkiye’de üretilenler üzerinde bu bilgiler yer almıyor.

Konunun muhatabı olan Tarım ve köy işleri ve Sağlık Bakanlıklarının cips konusunda daha ciddi çalışmalar yapması ve  acilen radikal kararların alınması gerekiyor.

Sonuç olarak geleceğimiz cips ile karartılırken Türkiye seyrediyor.