Bu yıl “Dünya Tiyatro Gün’üne” girerken içim ürperdi mi desem, yoksa bir kaygıya mı düştüm desem, bilemiyorum!.. Anlatmaya kalksam günün mana ve önemini aşmış olurum, bunu biliyorum!.. Her şeye rağmen siyaset yapmayacağım!..
Önemi büyük olan bu günde elbette ki ; Sanat ve de Tiyatro yazmam gerek. Ama nasıl?
En iyisi günümüzden değil de eskilerden anlatayım sizlere… Zira ufukta sanat adına yeni bir şey yok, tabi ki bence!..
Geçen yıl bizim meşhur ”Kültür Salonu’ndan” bahsetmiştim. Bu yıl ise; 1974 yılının 27 Mart ayında sahnelediğimiz bir oyundan anılarımı anlatayım.
Oyun: BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN
Yazar: Cahit ATAY
Evet; Yıl: 1974 Ay: Mart Gün: 27   
Şimdi sıkı durun!. Belki de inanmayacaksınız!...
Bizler bu oyunu 15 gece prova yaparak sahneledik. Ezberi, dekoru, kostümü, ışığı, efekti hepsi 15 gece.(Gündüzleri herkes kendi işinde olmak kaydıyla.)
Emelimiz neydi? Çorumlu Tiyatro severlere Halk Eğitim Tiyatrosu (HET) olarak 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne oyun yetiştirmek. Zira bir önceki oyunumuz “Sultan Gelin’i” 01.02.1974 tarihi itibarıyla sahnelemiştik.( O zamanlar oyunlarımız 5-7 gün arası sahnelerdik. Ara hazırlık, tekrar oyun arama derken, gerçekten 15 günümüz bile kalmamıştı “Buzlar Çözülmeden” oyununa.)
Bunları niçin, niye, neden yazıyorum!..
Bize sahiplenenler vardı…
Nice üst yetkili sanat sevdalısı il yöneticilerimiz vardı…
Amatör bir ruhumuz vardı…En önemlisi de;
Cefakar vefakar tiyatro sevdalısı Çorumlu seyircimiz vardı…
Eskiden bizler “Dünya Tiyatro Gün’lerini” makamlarda değil, Çorum’umuzun kültür salonun da sahnelediğimiz oyunlarımızla, seyircimizle kutluyorduk.
Geçen yıl sahnede bu yıl da sosyal medyada paylaştığım dileklerimle yazımı bitirmek istiyorum.
Büyük usta Muhsin ERTUĞRUL’UN 27 Mart 1978 Dünya Tiyatro günü bildirgesinde;
“Derler ki tiyatro üçüz doğurmuş bir sanat dalıdır.
Yazar, Oyuncu ve Seyirci…
Bunlar birbirinden ayrılırsa ortada tiyatro kalmaz. Oysa ben diyorum ki; günün en önemli sorunlarını kağıda aktaran yazar da, onları sahnede dile getiren sanatçı da sizin aranızdan çıkmıştır. Onun için biz bir bütünüz…
”Teker teker düşüncelerimiz ayrı olabilir, ama dertlerimiz birdir.”
Bu konumda…ben de derim ki;
Tiyatro’ya emek vermiş, vermemiş./ Tiyatro eseri yazmış, yazmamış.
Tiyatro yapmış, yapmamış./Tiyatro’ya gitmiş, gitmemiş.
Hatta; Tiyatro’yu hiç sevmemiş tüm insanların;
27 Mart “DÜNYA TİYATRO GÜN’LERİNİ” kutluyor, Sevgi ve Saygılarımı sunuyorum.
İYİ SEYİRLER…

1970 yılların Tiyatro Seyircisi….