Birleşik Kamu İş Çorum İl Temsilcisi İlhan Yaşar, 2019 bütçesinin tek bir kişinin isteğine ve iradesine bağlı olarak hazırlandığını belirterek, "Ayrıca yeni bütçe yeni sistemin en bariz özelliği olan otoriter bir anlayışın ürünüdür. Yeni Sistem başkana vergi koymaktan, istenildiği kalemde keyfi harcama yapmaya kadar demokratik bir toplumla bağdaşmayan yetkiler tanıyor" dedi.

İlhan Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada yeni bütçede emeğe, emekçiye ve yurttaşa yer olmadığını ileri sürdü.

Yaşar, " Bizler tek adam bütçesini asla ve asla kabul etmiyoruz. Yeni bütçenin yurttaşın ve emekçinin hakkını asla ve asla gözetmediğini biliyoruz. Bu noktada emekten ve yurttaştan yana bir bütçenin hazırlanması için sesimizi her alanda duyurmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

İlhan Yaşar'ın konuya ilişkin açıklaması şöyle:

"Ülkemizde ekonomik bunalım derinleşerek devam ediyor, bunun karşısında mevcut iktidar hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyor.

Enflasyonla mücadele adı altında internet sitesinin kurulması, zabıtaların göreve sarılması, valilerin mağaza marketleri teftiş etmeleri de hiçbir şeye yaramadı. Enflasyon son 15 yılın zirvesine çıkarak yüzde 25.50 oldu. Bu durum Merkez bankasının yılsonu enflasyon rakamının 3 puan üzerinde yer alarak, 3 ayda hem başkanlık rejiminin krizini hem de buna bağlı olarak ekonomik yönetiminin krizini ortaya koymuştur. Son Sayıştay raporları da açıkça ortaya koymuştur ki bu iktidar yolsuzluğun bir diğer adıdır.

2019 Bütçesi TBMM komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği üzere bu bütçeyi geçmiş dönemlerden ayıran temel bir özellik bulunmaktadır. Tek bir kişinin isteğine ve iradesine bağlı olarak hazırlanmıştır. Ayrıca yeni bütçe yeni sistemin en bariz özelliği olan otoriter bir anlayışın ürünüdür. Yeni Sistem başkana vergi koymaktan, istenildiği kalemde keyfi harcama yapmaya kadar demokratik bir toplumla bağdaşmayan yetkiler tanıyor. Ayrıca bunun hesabını meclis dâhil hiçbir organa vermek zorunda bulunmuyor. Bu durum yeni rejimin yeni bütçesi olarak ön plana çıkıyor. Yeni rejimin yeni bütçesinde yurttaşa, emeğe ve emekçilere yer verilmiyor.

2018 yılında 762 milyar 753 milyon TL olan merkezi yönetim bütçesinin 2019 yılında yüzde 16'lık bir artışla 885 milyar 204 milyon TL'ye yükseltilmektedir. Yeni bütçe tasarısıyla birlikte en büyük değişimlerden biri Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yaşanacak. 2018'de 845 milyon TL olan cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2019 yılında yüzde 233 artışla 2 milyar 818 milyon TL'ye yükseltilmesi planlanmaktadır.

Bir diğer yüksek artış Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde gözlenecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesinin 7 milyar 774 milyon TL'den 10 milyar 445 milyon TL'ye çıkarılması planlanıyor. Artış oranı ise yüzde 34. Yani Diyanete aktarılan ödeneğin ardı arkası kesilmiyor. İşsizlik fonu yağmalanırken, emekçiler yüksek enflasyon oranlarına karşı açlık savaşı verirken Diyanet Bütçesinde ki bu yüksek artışı ülkemizde milyonlarca açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşımızın takdirine bırakıyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi de yüzde 23'lük artışla 92 milyar 528 milyon TL'den 113 milyar 813 milyon TL'ye; Sağlık Bakanlığı'nın bütçesi ise yüzde 28'lik artışla 37 milyar 571 milyon TL'den 48 milyar 335 TL'ye yükseltilmesi planlanmaktadır.

Cumhurbaşkanı dünyanın 500 üniversitesi arasına girebilen temsilcimiz olmadığından şikâyet ede dursun, listelere girme potansiyeli en yüksek ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelere ödenek ayırırken devletin cimri davranması dikkat çekiyor. Söz konusu üç üniversiteye sırasıyla yüzde 12, yüzde 11,3, yüzde 12 bütçe artışı öngörülürken; oy deposu “muhafazakâr” kentlerin üniversitelerine yüzde 20-yüzde 30 arası daha fazla harcama olanağı tanınıyor. Bu durumun kendisi de yükseköğrenimin iktidar eli ile nasıl açık açık siyasallaştığını da açık kanıtını oluşturuyor.

Gelinen son noktada artan hayat pahalılığı ve faturalara yansıyan fahiş zamlar yurttaşlarımızın cebindeki paraya eritmeye devam emektedir.

- Son bir yılda konutlarda elektriğin tüketiciye satış fiyatı yüzde 33, doğal gazın fiyatı ise yüzde 24 artmıştır.

- Son zamlarla birlikte dört kişilik bir ailenin aylık elektrik ve doğal gaz gideri ortalama 301 TL olmuştur.

- Eşi çalışmayan 2 çocuklu asgari ücretlinin eline geçen paranın yüzde 17.93’ü elektrik ve doğal gaz tüketimine gidecektir. Tabi ki, bundan sonraki zamlarla bu oran daha da artacaktır.

Yoksulun mutfağında ki yangın güç geçtikçe daha da artıyor, yurttaşlarımız açlığın pençesinde kıvranmaya devam ediyor.

Son bir yılda süt ve süt ürünlerinin fiyatı otalama yüzde 24,11, sebze fiyatları ise ortalama yüzde 69,73, yumurta fiyatları ise 36,45 artmıştır.

Kırmız et ise artık yoksulun mutfağına girmemektedir.

Her geçen gün daha çok tüketici açlığa terk ediliyor, yeterli ve dengeli beslenmekten mahrum bırakılmaktadır.

Haziran 2018 ayı süt ve süt ürünleri fiyatları Haziran 2017’ye göre ortalama yüzde 24.11, sebze fiyatları ortalama yüzde 69.73 artmıştır. Yumurta fiyatı ise yüzde 36,45 artmıştır.

Sonuç olarak;

Yeni bütçe otoriter bir zihniyetin ürünü olan tek adam bütçesidir

Yeni bütçe iktidarın kendi mutlu azınlığına ve yandaşına destek olduğu sermayenin isteğine göre hazırlanmış bir bütçedir

Yeni bütçe başta eğitim olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarının giderek daha da kısıtlandığı bir bütçedir.

Memurun, işçinin, emekçinin adının olmadığı bir bütçedir.

Bizler tek adam bütçesini asla ve asla kabul etmiyoruz. Yeni bütçenin yurttaşın ve emekçinin hakkını asla ve asla gözetmediğini biliyoruz. Bu noktada emekten ve yurttaştan yana bir bütçenin hazırlanması için sesimizi her alanda duyurmaya devam edeceğiz."