İsa Kayacan hocamın hakikaten değerini takdir edemiyoruz. Yaşadığımız şehrin içinden çıkmış bürokratların, yetki sahiplerinin kaçının ismini biliyoruz? Akademik kariyer sahibi olan hemşerilerimizin hangisi doğduğu köyünü, kasabasını, ilçesini düşünmüştür?
İsa hocam köyüne kütüphane açar tek başına, yıllarca birikimiyle oluşturduğu kütüphanesini gözünü kırpmadan Mehmet Akif Ersoy üniversitesine bağışlar. İlim adamlarının kitapları çok kıymetlidir.
Çoğu maddi menfaat için koştururken İsa hocamız Burdur için, ülkemiz için ve Türk dünyası için yaşayan düşünce adamı olarak nitelemek yağcılık olmaz derim.
Kendisine gönderilen gazete, dergi, kitap kritiklerini yapmaktadır. Sayfalara taşıyarak vefakar olduğunu göstermektedir.
Bizim insanımızın bulunduğu yerlerde imkânlarını böyle kalıcı olarak kaç kişi bağışlar?  İsa hocamızı yekinen tanımış kadar olduğumu düşünüyorum.
Karşı karşıya gelerek önce elini öpmek sonra usulü dairesinde konuşmak isterim. Terbiyemiz bunu gerektirir. Göreneklerimize sahip çıkmamanız önemlidir. Kütüphanenin ne kadar değerli olduğunu anlatmak isterim.
Fakülte okuyanlarımızın birçoğumuzun en huzurlu, sessizlik içerisinde ders çalışılan mekân olduğunu biliriz. Fakültelerde ki vize ve final sınavlarının hazırlık yapmadan başarılı oldum diyenlere inanmam.
Okullaşma konusunda Mehmet Cadıl beyin yeri ayrı, kültürümüze hizmet konusunda ise İsa hocamızın yeri ayrıdır. Yazmanın ne kadar önemli olduğunu ve okumanın da yazabilmenin katığı olduğunu anlatıyor.
Bizleri birbirimize bağlayan kültürdür. Atalarımızın mirasıdır. Büyüklerimizin doğrularıdır. İyi davranışları model insanlardan görerek, duyarak, okuyarak öğreniriz.
Örnek insanların bizlere bırakmış olduğu eserlere sahip çıkmamız gerekir.  Maddi eser bırakmışlarsa o insanların kemiklerini sızlatmayacak şekilde bakımını yapmalıyız.
Temiz tutmalı, sahibini aratmayacak titizlikle korunmalıdır. Miras olarak kalan maddi eserlerin nasıl olması gerekiyorsa öyle sahip çıkmalıyız.
Manevi eserler dediğimiz, kitap, örnek davranış, saygı, sevgi, kadirbilirlik, vefakârlık benzeri hususiyetleri de ihmal etmemeliyiz. Okuyan okumayan elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra, üzülüyor.
Yolculuğum esnasında otobüsün şoförünün değerlendirmesi önemli olduğundan yazmak isterim. Liderler kolay yetişmediğini anlatmak ve kıymetini takdir etmesini bilmediğimiz kişilerin ölseler de değerlerinden kaybetmedikleri gibi değerleri inanılmaz artıyor.
Rahmetli olan başkanları söz konuydu.  Telefon açtığında tüm arkadaşların işini görürdü. Herhangi bir kişi veya kuruluşa ziyarete gittiğimizde en yetkili kişi bizi kapıda karşılardı. Finans çevrelerinde ki etkinliğini anlatmaya gerek yok dedi.
İşte yarın bir gün her insanın başına gelen “ecel” geldikten sonra inanıyorum ki, içimizdeyken, yanımızdayken yapmadığımızı bırakmadığımız, yaptığı güzellikleri küçümsediklerimizin kaybının akabinde ah vah ettiğimiz gibi İsa hocamıza Allah uzun ömür versin.
Aramızdan ayrıldıktan sonra hayattayken vermediğimiz değerleri, bildiğimiz halde yüzüne söylemediğimiz iyi yönlerini anlatmaya başlarız.
İlim adamı olarak akademik kariyerinin sahibi olan, Burdur beni anlamadı demeden , yazan , anlatan kendi halinde yaşamayı yeğlemeyen insanın yaptıkları güzel davranışları takdir etmek çok olmaz derim.