Seçme ve seçilme hakkı, anayasanın 36. maddesi ile her Türk vatandaşına verilmiş bir haktır. Bu madde ile şartları tutan her vatandaş seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Devletine ve milletine hizmet yarışında kendisini yeterli gören ve gerekli şartları taşıyan her vatandaş, kendisine anayasayla verilmiş bu hak çerçevesinde hizmet yarışında bulunabilir.
Eğer demokrasi varsa ve siz vatandaş olarak ben de varım diyebiliyorsanız, fikirlerinizi açıkça ifade edebiliyorsanız, konuşabiliyorsanız, demokrasiden söz edebilirsiniz.
Peki demokrasi noktasında istenilen seviyede miyiz?
Tam olarak evet dersek yanılmış oluruz. Ama demokratikleşme paketinde de gördük ki, bu ülke demokrasi konusunda her geçen gün daha ileri seviyelere gidecektir. Demokrasi olgusundan rahatsızlık duyanlar inkâr da etse, engellemeye de çalışsa, inanıyorum ki Türkiye, demokrasi kültürünün en iyi yaşandığı dünya ülkelerinden birisi olacaktır.
Seçme ve seçilme hakkı demokrasi kültürünün en temel taşlarından birisidir. Eğer bir ülkenin vatandaşı, seçme ve seçilme hakkına sahipse, o ülkede özgürlüklerin tam olarak gerçekleştiği ifade edilebilir.
Yeni yetişen nesil demokrasi kültüründe yoğrularak yetişiyor. İyi bir eğitim almış her genç, demokrasi bilincine sahip olarak hayata atılıyor. Özellikle son 11 yılda demokrasi kültürüyle ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmaların katkısı inkâr edilemez. Milli Eğitim Eski Bakanımız Sayın Hüseyin Çelik döneminde başlatılan “Demokrasi Kültürü ve Okul Meclisleri Projesi” gençlere yönelik yapılan güzel çalışmalardan birine örnek gösterilebilir.
Bizim bu anlamda, demokrasiyle ilgili sorunumuz olduğunu düşünmüyorum. Bizim sorunumuz, demokrasinin hazmı noktasında başlamaktadır. Bu ülkedeki demokrasi algısı ne yazık ki kişilere göre farklılık göstermektedir. Özelliklede genç kuşak ile üst kuşak arasında.
Peki, bu normal midir? Diye soracak olursanız;
Evet, gayet normaldir. Sosyolojik algılardaki, değişim her zaman zor ve sancılı olur. Bu durum biraz da insan doğasından kaynaklanmaktadır. İnsanoğlu nefis duygusuna sahip olduğu sürece de bu ve benzeri sancılar her zaman yaşanacaktır.
Bunları neden anlatıyorum;
Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla, herkesin malumu, son günlerde ciddi hareketlilik yaşanmaya başlandı. Demokratik hakkını kullanmak isteyen birçok vatandaş, aday olarak halkın karşısına çıkmaya başladı ve devam da edecek. Bu konulara çok fazla girmek istemiyorum ama vatandaşın ne istediğinin, ne beklediğinin her zaman, aday olanların bilinçaltında olması gerektiğine inanıyorum.
Süreç nasıl gelişirse gelişsin, sonuç ne olursa olsun, vatandaşın tek beklentisi vardır, o da “HİZMET”! Vatandaş, buna bakar.
Tekrar görüşünceye dek, hepinize saygılarımı sunarım…