Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından toplumda gönüllülük kavramına yönelik farkındalığının geliştirilmesi, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak gönüllü sayısının arttırılması, insan kaynağı ihtiyacının güçlendirilmesi ve gönüllü çalışmanın yaygınlaştırılması amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilen “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri” projesi tanıtım toplantısına Vali Sabri Başköy’ün eşi Fatma Başköy’de katıldı. 
Ankara Ato Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin ve diğer il valilerinin eşleri katıldı. 
Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin, "Herkes mutlu olmadıkça mutlu olamayız, herkes huzurlu olmadıkça huzurlu olamayız, herkes güçlü olmadıkça güçlü olamayız, bölgesi, etnik kökeni ne olursa olsun herkese ellerini ve gönüllerini açarak hareket ediyoruz.” dedi.
"İnsanı yaşatmak" felsefesiyle çalıştıklarını dile getiren Bakan Şahin, "Nasıl bir Türkiye, nasıl bir dünya, nasıl bir gelecek, nasıl bir insanlık istiyoruz sorusunun cevabı aslında sizin dışınızdaki insanlar için bugün ne yaptığınızla örtüşüyor" diye konuştu.
Herkesin mutlu olduğu bir Türkiye için bireylerin kendi sorumlulukları kapsamında görevlerini yerine getirmesinin gerekliliğini ifade eden Bakan Şahin, paylaşmayı, sevmeyi, empati kurmayı, örnek olabilmeyi, özendirebilmeyi, sabredebilmeyi bilen herkesin gönüllü olabileceğini söyledi ve zamanını, enerjisini, yüreğini, sabrını, empatisini bu ülke için, bu ülkenin çocukları için, bu ülkenin geleceği için, insanlık için verebilecek olanlara ihtiyaçları olduğunu ifade etti.
"Dünya bir sınavsa hepimizin en büyük muradı bu sınavdan başarıyla geçmekse, pekiyi alarak öbür dünyaya gitmekse makamla sınav da en büyük sınavlardan biridir" diyen Bakan Şahin, "Makamla sınavda olan bu masadaki arkadaşlarımızın yaptıkları ve yapamadıkları da öbür tarafa giderken götüreceği sermayesidir. O yüzden kendi şehrinde bir çocuk o gün yuva sıcaklığını hissetmeden yatıyorsa, o gün ana sevgisini hissetmeden yatıyorsa bu sorumluluk hepimizindir.  Bizim 14 bin fidanımız var. Bu fidanlar ağaç olacak, orman olacak bu ülkeye, vatana, millete faydalı evlatlar olacak. Tek başımıza bunu başaramıyoruz. Onların da yuva sıcaklığını hissedeceği verilecek aileleri bulmak, onları bir araya getirmek bizim en büyük görevimiz. İşte orada bu masadakilere çok büyük görevler düşüyor. Bizim alanımız çok duygusal, çok insani ancak bir o kadar da mukaddes bir alan" diyerek, sözlerini tamamladı. 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan yaptığı konuşmasında, Türkçede ‘gönül’ kelimesinin derin anlama sahip olduğunu ifade ederek, “Gönül kelimesi kalp kelimesi ile asla karşılanamayan, tarif edilemeyen sadece yaşanabilen, hissedilebilen bir kelimedir. Gönül aynı anda hem ruhtur, hem bedendir. Gönül aynı anda hem zihin ve mantıktır, hem de aşk ve sevdadır. Ben ‘Gönül Elçileri’ projesinden dolayı son derece umutluyum. Bu projenin çok kısa süre içerisinde başarıya ulaşacağına Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacağına kalpten inanıyorum. Bu proje çocukların üşüyen ellerine, o minik ellerine adeta bir umut gibi sarılacaktır. Bu proje başarılı olduğunda da sonraki alt projeler mutlaka başarıya ulaşacaktır. Aile ortamına ve şefkatine sahip olmayan her çocuk potansiyel bir sorundur. Aile sıcaklığına sahip her çocuk ülkemiz ve geleceğimiz için bir umuttur. Ailesi olmayan her çocuk bizim ve hepimizin mesuliyeti içindedir. Mesuliyeti sadece devletten beklersek sorun katlanarak artacaktır. Bir çocuğun başını okşayabilecek gücü varken, bir çocuğun üşüyen ellerini tutabilecek imkânı varken bunu yapmayan kişi kendisine ve değerlerine ihanet içindedir” dedi.
Tören, konuşmaların akabinde tanıtım filminin izlenmesi ve karşılıklı değerlendirmelerin ardınsan sona erdi.