Üyük Köyü Muhtarı Ali Yalvaç, “Köyümüz içme suyu yakınlarında faaliyete başlayan taç ocağı işletmesiyle ilgili taleplerimizi iletmek üzere gittiğimiz Valilik ziyareti ile ilgili haberler, ne yazık ki kimi basın kuruluşlarında kastı aşan şekilde ifade edilmiştir” dedi.
Üyük Köy sakinleri, köylerinde bulunan taş ocağı nedeni ile su sıkıntısı yaşadıkları gerekçesiyle Valilik önünde bir eylem gerçekleştirmişti. Çıkan haberler üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya üzerinden bir açıklama yapmış ardından bir açıklama da Çorum Valisi Mustafa Çiftçi’den gelmişti.

Yaşanan açıklamalara bir yenisi de Üyük Köyü Muhtarı Ali Yalvaç’tan geldi.

Muhtar Yalvaç yayınladığı yazılı basın açıklamasında konu hakkında şunları kaydetti;

“Söz konusu haberlerde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ve Sayın Valimiz’i yuhaladığımız gibi algılar oluşturulmuş, konu siyasi malzeme yapılarak AK Parti aleyhtarlığına vardırılmıştır.

Köy halkımızla birlikte gittiğimiz valilik ziyaretinde, herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık, hatta Sayın Vali yardımcımız tarafından istememiz durumunda içeride misafir edilebileceğimiz dahi söylendi.

Orada tek olmaması gereken konu, Sayın Vali Yardımcımızın aracına binerek ayrılacağı sırada, bir yuhalama söz konusu olmuştur. Bunu da üzüntüyle ifade ediyoruz ki, ne bize ne de köylümüze yakışmamıştır. Burada tek konu, toplum psikolojisinden ve su kaybı yaşamak gibi bir riskle karşı karşıya olmamızın verdiği gerginliktir.

Bahsedildiği gibi Valimizi ya da Bakanımızı yuhalamak asla söz konusu olmamıştır. Bizim tek kaygımız suyumuzun kesilmemesidir. Halimizi anlatmak için Sayın Valimize yaptığımız ziyarette, kendisi Ortaköy’de bulunduğu için görüşemedik. Sayın Valimiz devletin şefkatini ve büyüklüğünü göstererek, Ortaköy programı dönüşü köyümüze uğramış ve tüm taleplerimizi samimiyetle dinlemiştir. Köyümüzün problemlerine gösterdiği ilgisi ve insani duruşu için teşekkür ediyorum.

Son bahisle, konunun Valimiz ve İç İşleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun yuhalandığı, AK Parti’ye tavır konulduğu gibi yansıtılması bizleri derinden üzmüştür. Bizim meselemiz siyasi değil, hukuki ve idari bir meseledir. Bu sebeple konumuzun siyasi malzeme olarak lanse edilmesi ve yapılmayan şeylerin yapılmış gibi gösterilmesi kabul edilemez”