MHP İl Başkanı Arslan Kaynar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yayınladı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ihlali imkânsız bir hakkı muhafaza, aşama aşama büyüyen bir mücadelenin azmini müdafaa, hepsinden önemlisi insan olmaktan kaynaklanan kazanımların muasır ve muazzez seviyelere taşınma iradesini simgelediğini ifade eden Kaynar, “Aynı zamanda 8 Mart, dalga dalga yayılarak küresel boyuta ulaşmış bir farkındalığın, eşitlik bilincinin ve sosyal uyanışın da miladıdır” diye kaydetti. 
Toplumsal huzur ve barışın ön şartı ayrımcılığın reddi, cinsiyetçi saplantının dışlanarak kenara itilmesi olduğunu vurgulayan Kaynar, açıklamasına şöyle devam etti;
“Bu sağlanmadan kadınları sadece belirli gün ve haftalarda hatırlamak yerinde ve yeterli olmayacağı gibi, doğru da sayılamayacaktır. Kadınlık onurunu, insanlığın onuru mertebesinde görmeden atılacak hiçbir adım amaç ve hedefine ulaşamayacaktır.
Kadın haklarının, en tabii insan hakkı olduğu gerçeğini kabullenmeden söylenecek her söz boşluğa düşecek, her teklif anlamsız kalacaktır.
Demokratik kültürdeki aşınmalar, temel hak ve özgürlüklerdeki kayıplar elbette kadınlara da olumsuz yansımaktadır.
Hoşgörü ve tahammül zeminindeki çatlaklıklarla beraber, adalet ve ahlak ilkelerindeki geniş ve önlemez kırılmalar şiddet ve cinayetlerin önünü açmaktadır.
Bugünkü zaman zarfında lise çağlarındaki evlatlarımız bile korkunç saldırılara uğramakta; taciz ve tecavüz haberleri akıllara durgunluk veren seviyelere çıkmaktadır.
Kadınlara yönelmiş şiddet durmadan, masumları katledenlerin ürediği bataklık kurutulmadan medeniyet ve gelişmişlikten bahsetmek kara mizah olmasının yanı sıra insan aklıyla alay etmektir.
Şu yalın gerçeği unutmayalım ki, kadın aile ve toplumsal ilişkilerin direği, nirengi noktasıdır.
Bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten ekonomiye kadar hayatın her alanında kadınların tam manasıyla izi görülüp sesi duyulacaksa önce şiddetle mücadele etmek asıl ve öncelikli olmalıdır.
Kadınlarımızın muhatap olduğu ve bizleri son derece kaygılandıran insanlık dışı muamelelerin tamamen yok edilmesi için başta siyasi sorumluluk sahipleri olmak üzere herkes üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir.
Kadınsız toplum, kadınsız aile, kısacası kadınsız insan ve insanlık düşünülemeyecektir.
Kahraman ve fedakar Türk kadının hak ettiği yerlerde olması, layık olduğu sosyal, siyasal ve ekonomik sıçramalar yaşaması bizim tehir edemeyeceğimiz bir gayedir.
Başta Aziz şehitlerimizin muhterem anneleri olmak üzere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Çorumlu hanımefendilerin ve tüm hanımefendilerin gününü kutluyorum.”