Baharın müjdecisi olan Nevruz’la birlikte eylemlerine hız veren PKK bölgede bir Kürt baharını hedeflemişti.                     
Amaç Kürtleri sokağa dökmek ve sözde bir Kürt baharının fitilini ateşlemekti.  
Bölge halkının sağduyulu tavırları neticesinde bu plan askıya alındı. 
Kürt baharı olmazsa Türk baharı taktiğini uygulamaya koyan örgütün adeta ekmeği ve aşı konumunda olan her iki toplumu karşı karşıya getirebilecek eylemlere ağırlık vermesi gerekiyordu.   
Onun içindir ki daha çok kan dökülmeli ve Türkler sokağa çekilmeliydi. Bu planın başarıya ulaşması için ise çok hassas bir bölge yani Gaziantep seçildi.         
Suriye’ye yakın olması ve bölgenin ticari ve sanayi lokomotifi konumunda olan Gaziantep’te düğmeye basan örgütün kanlı planının birinci basamağı uygulamaya konuldu. 
Gaziantep’te sivil hedeflere saldırı olacak ve Türk nüfusun yoğun olduğu bu Gazi şehirde Kürt Türk kardeşliğinin kalbine kurşun sıkılacaktı.
Bu kentte yaşayan masum Kürtler hedefe konulacaktı. Hatta olabildiğince olay provake Bir ara yakalım yıkalım ve vuralım kıralım diyenler olduysa da bir kaç lokal olaydan başka Gaziantep’te her hangi bir olay olmadı.              
Kanla beslenen terör belası için sivil ya da resmi fark etmez. Çocuk yada yetişkin hiç fark etmez. 
Irkı ve rengi kabul etmeyen terör belası ne kadar çok Kürt ya da Türk ölürse bundan nemalanır. 
Çünkü Kürt baharı oluşturmak isteyen ama amacına ulaşamayanlar Kürt sokağını hareketlendiremeyince yeni bir taktik belirledi.
Bu yeni taktiğin iki ayağı var. .Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve vekillerin yolunun kesilmesi tıpkı körler sağırlar birbirini ağırlar misali bir oyundu. Bu iki eylemde amaç Kürtlerden çok Türkleri hareketlendirmekti.
Örgüt bir yandan daha çok şehit verdirirken öbür yandan Türkleri tahrik ederek her iki
Önümüzdeki günlerde yaşanacak terör hadiseleri ile Türkleri sokağa dökme ve Kürtlere karşı eylem planları yapılıyor. Bu açıdan Gaziantep en uygun şehir olarak seçilmiş.
Gaziantep’te hatırı sayılacak derecede Kürt’ün yaşadığı ve bu Kürtlerden taban bulunamadığı hesaba katılırsa bu kanlı eylemlerden sonra masum Kürt mahallelerine saldırılmasının hesabı yapılıyor.
Onun içindir ki çok akıllı ve sakin olmak gerek.                               
 
*   *   *          
Bu satırları kaleme aldıktan sonra Osmancık'ta Kuzhayat köyüne ateş düştüğü haberini aldım. Piyade Uzman Çavuş Soner Özdemir'in şehadeti yürekleri dağladı.           
Ertesi gün ilçenin ileri gelenleri ve kamu yöneticileri ile şehidin naaşı Osmancık devlet hastanesine getirildi. Şehidin yakınları ile birlikte şokta olan Osmancık halkı hastane önünde naaşının bayrağa sarılı tabutunu askerler omuzunda taşınmasına şahit olduk.          
Daha sonra hastane önünde acılı gençler açıklama yaparak devlet yöneticilerine tepki koymak istediler. Hatta bölücülerin oyununa gelinebilecek eylemler teklif edenler bile oldu. Evet bölücüler harekete geçiremedikleri ve sokağa dökemedikleri Kürt halkı yerine Türk halkını sokağa dökmeye ve çalışıyorlar.          
Masum Kürtleri hedef göstermek ve ülkede kutuplaşmanın önünü açmak istiyorlar. Son günlerde gelişen bütün emareler bu doğrultuda. Türk milleti bu oyuna gelmemeli ve akıllı ve sakin olmalıdır.          
Bu bağlamda şehidimizin yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Ruhu şad ve mekanı cennet olsun ve Türk milleti başın sağ olsun.