Bir kere düşmüşse bu ateş bu yüreğe, dönmek olur mu; bu kavgadan? Bu ki ya seni bitirecek ya da bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadele zaferinin verdiği sonsuz mutluluğa taşıyacak, savaşta direnmekten yorgun düşen bedenini.
Çokta önemli değil verilen mücadelenin ismi zaten. Yaşarken ayakta kalabilmekte mücadelenin ta kendisi değimlidir? Önemli olan yıkık dökük hayatta ezilmiş sevgileri hep dimdik ayakta tutabilmektir. Ve düşmüşse bir kez bu ateş direnmemekte elde değildir.
Çünkü düşman sarmıştır dört bir yanını, öfke ışıltısıyla dolu gözleriyle bekler nerede düşüneceğini. Belki de artık çok yoruldu yüreklerimiz ve direnen sevgilerimiz. Ama o halde dahi baş eğmemek gerek, inançla mücadele gerek düşmanla.
Çok önemli değil düşmanın ismi, bazen kendisine düşmandır insan. İşte en zoru da budur. Düşmanın kendin olduğu için öldüremezsinde onu, bırakmak hiç olmaz.
Bu seferde birlikte yaşamayı öğrenirsin onunla seversin veya sevmezsin o sensindir çünkü. Zaten insanın tek direnemediği şey yine kendisi değimlidir? Bazen de yüreğe düşer bu ateşin ismi aşktır. Anlayamazsın önceleri sıcaklığı ile ısıtır soğuk gecelerde yanan bedenini, katıksızlığı ile serhoş eder seni, sonrada gökyüzünden kayan bir yıldız gibi peşine takıp götürür seni bilinmeyene doğru, nereye gideceğini bilmeden hiçte düşünmeden gidersin yüreğinin götürdüğü yere. Bazen yanlışlıklarla, çaresizliklerle bazen de imkansızlıklarla doludur gideceğin yer. Ama dedim ya bir kere düşmüştür bu ateş ve geride yapabileceğimiz bir şey kalmıştır. Ya derdin olacaktır ya da dermanın. Güneşin doğmadığı bu karanlık dünyada istersin ki umutlarınla birlikte yaşasın oda. Yeşersin sevginle beslediğin çiçeğin gibi, solmasın giden baharlara inat biten sevgilere inat.
Bende bir çiçek ektim gönlüme, istemediği kadar sevgi ile suladım her güneş dönümünde.
Şimdi bekliyorum ya yeşerip meyve verecek ya da solarak bilmeden solduracak beni de.
Herkesin yüreğinde vardır bir çiçeği, olmalıdır da. Yoksa nereye sığdırırız dolup taşan bu sevgi selini ama yinede besleriz o çiçeği solacağını bilerek de olsa. Şimdi sende benim için bir çiçek ek yüreğine, kuruyacağını bilsen bile. Sula onu tertemiz sevginle, unutma! Belki bir günler hep vardır. Umudunu kestiğin bir anda hiç ummadık bir vakitte yeşerir belki de.
Şimdi içimin titrediği, gözlerimin dolduğu her günkü gibi manasızca geçen bir günde; benim kavgam sen, mücadelem sen, düşmanım sen, zaferlerim sen, gönlüme ektiğim yeşerecek olan, solacak olan çiçeğimde sensin.
SEN Mİ KİMSİN?
Aradığım bulamadığım, istediğimde vermedikleri, yasak olanım, korktuğum, yarınım, bütünüm olacak yarım, vazgeçilmezim, sevdiğim, umudumun yolcususun.
Hala mı anlamadın?
O senin içindeki sensin!