5 Temmuz itibariyle dünya ölçeğinde bir havalimanına kavuşan Kastamonu halkı bugünlerde pek mutlu. Nasıl mutlu olmasınlar. Yıllarca kurdukları hayalleri gerçeğe dönüşmüş. Bu sebeple sıradan bir hikaye değildir Kastamonu havalimanının hikayesi… Bir hayalin, bir rüyanın, gerçeğe dönüşme hikayesidir. Hem de 54 yıl boyunca düşlenen bir hayalin.
5 Temmuzda ilk uçuşun başlamasıyla gerçek olan bu rüyayı, geçtiğimiz günlerdeki açılış töreninde konuşan Sayın Başbakan şu şekilde anlatıyordu; "Kastamonu'nun, yarım asırlık bir rüyasını gerçeğe dönüştürüyoruz. İşte bir tarafta Kastamonu havalimanı, arkamda da gördüğünüz gibi tüm eserler bugün aynı zamanda bir toplu açılışı da gerçekleştiriyoruz, sadece havalimanı değil."
Dile kolay olduğu kadar kolay değil tam yarım asır beklemek. Yapımı 1959 yılında tamamlanan, 54 yıl boyunca atıl durumda bekleyen bu havalimanı, genellikle hayvan otlatmak ve düğün yapmak gibi amacı dışındaki işler için kullanılmış. Ara sıra da araba yarışları, maket uçak gösterileri gibi bazı organizasyonlara da ev sahipliği yapmış. Anlayacağınız bu havalimanının, 5 Temmuz 2013 tarihine kadar, şehre ve ülkeye pek katkısı olmamış.
Esasen 5 Temmuz tarihi Kastamonu’nun geleceği için çok önemli yeni bir sayfa anlamına gelmektedir. Yaklaşık %75 doluluk oranları ve haftada dört karşılıklı sefer ile artık Kastamonu Türkiye’nin 50. Havalimanına sahip şehridir. Sahip olduğu bu yeni ulaşım yolu ile Kastamonu kabuğunu kırmış ve yepyeni ufuklara açılma fırsatı yakalamıştır.
Dünya ölçeğinde 50. Havalimanına sahip olmanın da bir maliyeti vardır. Öyle ucuz değildir. Hemen bu süreci de bir iki cümleyle kısaca anlatayım.
Yukarıda da belirttiğim üzere yapımı 1959 yılında biten havalimanı verimli olmayacağı düşüncesiyle 2010 yılına kadar atıl bir şekilde beklemiştir. 2010 yılına gelindiğinde Devlet Hava Meydanları ve Kastamonu Valiliği arasında yapılan protokolle birlikte havalimanın yeniden inşasına karar verilmiştir. Havalimanı pat sahalarının onarımıydı, itfaiye ve garaj binasıydı, terminal binasıydı, teknik blok ve kuleydi, ısı-güç merkeziydi, nizamiye binasıydı, şerit sahaların tanzimiydi vs. derken proje için yapılan yatırım miktarı, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın ifadesiyle 100 milyon lirayı bulmuştur. Ve nihayet 5 Temmuz 2013 günü bir rüya daha gerçek olmuştur.
Uçuş seferlerinin başlamasıyla birlikte bir kentin ekonomisinin önemli ölçüde nasıl değiştiğini hep beraber göreceğiz. Mesela artık eskisi kadar ucuz olmayacak kışın Ilgaz’a gitmek, orada kayak yapmak. Kolay olmayacak otellerde yer bulmak. Havalimanı ile birlikte başta turizm sektörü olmak tüm sektörlerde bir canlanma olacak. Yatırımlarda ciddi ölçüde artış olacak. Özellikle de Turizm ve Sanayi yatırımlarında. Hele de Kastamonu’nun, Ilgaz dağına açılacak olan 10 kilometrelik bir tünelle, önce Türkiye’nin nüfusuna oranla en hızlı büyüyen şehirlerinden birisi olan Çankırı’ya, (nasıl yani diye soruyorsunuzdur şimdi) oradan da Ankara’ya bağlanacağını düşünürsek Kastamonu’nun, bölgesinde geleceğin parlayan yıldızlarından biri olacağını söylemek mümkün.
Kıskanmıyorum bilhakis gıpta ile bakıyorum. Sonuç olarak memleketin her karış toprağı bizim. Bir şehrin gelişmesi demek ülkenin gelişmesi demek. Amasya da bizim, Yozgat da bizim Kastamonu da bizim. Kastamonuluları yürekten tebrik ederim. Güle güle uçsunlar. ALLAH bu hizmetlerde emeği geçenlerden razı olsun. Gönül isterdi ki Çorumda da bir Havalimanı olsun ama mevcut durumda bu illerde Havalimanı varken kısa vadede Çorumda da olabileceğini söylemek umut tacirliği yapmak. Ama en azından 45-50 kilometre yakınımızda bulunan Merzifon Havalimanına Çorum ismi eklenerek, Çorumlu vatandaşların beklentisi giderilebilir diye düşünüyorum.
Son olarak şunu söylemek isterim: İnanıyorum ki, kısa vadede olmasa da uzun vadede, bir gün her ilde bir havalimanı olacak ve o gün Çorum’da bundan nasiplenecek tıpkı her ilde bir üniversite kurulmasına karar verilmesiyle birlikte 2006 yılında kurulan Hitit Üniversitesi gibi.
Tekrar görüşünceye dek hepinize saygılar…