Her şey bitti sıra BAYRAĞIMIZA geldi...

Vatan kavramı türlü oyunlarla kafalardan silindi VATAN SINIRSIZLAŞTIRILDI... Sınarlarımız oynanabilir hale sokulmaya çalışılıyor...

Milli Duygulara gem vuruldu, MİLLET KAVRAMI ÖLDÜRÜLDÜ...

Adım, adım kimliksizleştireme yolunda milletim... 

Milletimin asker ruhu sulandırıldı…

Ulusal ne değer varsa alaşağı ediliyor ki, istedikleri kıvamı elde edebilsinler... Başarılılar da...

Şimdide sıra bayrağımıza geldi...

Bayrak bütünlüğün temel ilkelerinden ya , yok edilmesi şart gözü ile bakıyorlar...

Milletin bayrak sevdasının, göndere çekilmesini yasaklıyorlar...

Bunu bırak Askerimiz eliyle, HAİNLER geçiyor diye, İndirilebiliyor... Ne ACI bir durum...

Al bayrağımızın üzerindeki al rengini veren şehit kanına hakaret ediliyor... BAYRAĞIMIZ SOLDURULUYOR...


Dinimizce de üzerinde özgürce bayrağı dalgalanmayan ülkede ibadet, ibadet yerine geçmez anlayışı hakimdir...

          ***

Ülkemin kurtuluş savaşı yıllarındaki bir hikayeyi paylaşmak istiyorum sizlerle...

Tarih 1920'dir. Kahramanmaraş işgal altında.

Fransız General Guvernörs Andre işgali kutlamak için bir akşam Maraş'ta bir balo düzenler ve Ermeni kızını dansa davet eder.

Fakat Ermeni kızı: "Kaledeki Türk Bayrağı inmedikçe sizinle dans edemem" deyip teklifi geri çevirir.

Bunun üzerine General askerlerine: "Kaledeki o bez parçasını indirin" diye alçakça bir emir verir.

Ertesi gün yani Cuma günü Maraşlılar kaledeki Türk Bayrağının indirilip yerine Fransız bayrağı dikildiğini görürler.

Halk üzgün ve çaresizdir. Derken Cuma ezanı okunur ve halk ulu camide toplanır. Sinirler gergin, herkesin morali bozuktur.

Caminin İmamı Rıdvan Hoca, Cuma Hutbesi için minbere çıkar ve cemaatin şaşkın bakışları arasında Türk Bayrağını eline alıp şöyle der: 

"Ey Cemaat, minbere Cuma Hutbesi için çıkmadım bilesiniz. Cuma namazı hür insanlar için farzdır. Kalesinde kendi bayrağı dalgalanmayan bir memlekette Cuma Namazı kılınmaz. Önce bayrağımızı yeniden dalgalandıralım sonra namazımızı kılalım" der.

Bir anda camide tekbir sesleri yükselir. Halk bu duygu ve cesaretle kaleye hücum eder. 

Fransız askerleri korkudan ne yapacağını şaşırır ve bayrağımız tekbir sesleriyle yeniden göklere çekilir. Halk o gün Cuma Namazını kalenin burcunda kılar.

Tamamen gerçek ve tarihimizde benzeri olmayan bu olay sayesinde halkın milli bilinci uyanmış "Silah gücüyle inen bayrağımız, iman gücüyle yeniden dalgalandırılmıştır."

          ***

İzmir’in Kurtuluş Günü kutlamalarında Türk bayrağı çekme töreni yasaklanmıştı. Ancak bu durum İzmir’deki sivil toplum örgütlerini ayağı kaldırdı...

Birçok olayı sindire, sindire milletime yedirdiler... Bayrak konusuna da duyarsızlaştırılmayız umarım...

Kalın sağlıcakla___Bayrağımız daima gönderde... Meryem Durak...