Meclisin sıralarından Yerel Yönetimler Kanunu geçiyor...
Ben ne EYALET sistemine atlık yapılan hazırlıklardan... (Osmanlıcılık oyunu)
Ne başkanlık sistemine oluşturulan altlıklardan…
Ne getirilmek istenen Özerklikten…
Ne bölünmemin adımlarından...
Ne de oy için Yapılanan oyunlardan; koltuk sevdasına uyarlanan kanunlardan da bahsetmeyeceğim...
Getirilen düzenlemelerle, yok olan, gömülme fermanı çıkarılan, kentlerden ve içinde yaşayan insanlardan bahsetmek istiyorum...
Yerel birimlerini ortadan kaldırıldığını savunuyor gibi gözükürken, "Yerelleşiyoruz denilerek, daha merkezileşiyor".
Anakent Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, sonucu 16 olan anakent belediye sayısının 29'a çıkartıldığını söylediler.
Yeni yasa ile anakent belediye sınırlarının büyütülerek, köylerin mahalle statüsüne dönüştürüldüğünde, 1591 belde belediyesi kapatılıyor...

DEMOKRASİNİN YEREL BİRİMLERİ ORTADAN KALDIRILIYOR…
Yerellerin katılımcılığı ortadan kaldırılıyor... Küçük yerleşim birimleri kendi kimsesizleştiriliyor...
Başta kırsala dengeli yatırım sistemi olan idari kurgunun temel kurumu olan İLÖZEL İDARELERİ ortadan kaldırılaCAK...
Özel idareler kendi milli gelirimizle dönen tek kurumken, kırsal yerel yönetimlerin finans kaynağı iken, ülkemin diğer kurumları gibi dış sermayeye peşkeş çekilecek...
Buralara hizmeti oy kaygısı ile seçilmiş bir ANAKENT belediye başkanının önceliklerine bırakarak, küçük yerleşim yerlerinin hizmet alma imkânları sınırlandırılacak... Keyiflendirilecek...
Bu yerleşimlerde direkt olarak yerelde, belde belediyeleri tarafından sunulan hizmetlerde de belde belediyeleri kapatılarak halkın hizmet talebindeki ilişkide esas olan yönetici yakınlığı imkânı da ortadan kaldırılmış olacak...
Bu tasarı ile getirilen en önemli hükümlerden birisisi de yüzyılların birikimi ile ortaya çıkmış olan KÖY KAVRAMI ortadan kalkıyor...
Tüm bu KÖYLER mahalle statüsüne dönüştürülerek, ANAKENT belediyesine bağlanıyor...
Bazı beldeler ilçe, bazı ilçeler de yok sayılacak düzenlemelere tabii tutulacak...

KENDİ KENTİMİ DÜŞÜNÜYORUM...
Yaşadığım kentin durumu da diğer kentlerden çok daha farklılık ve önem arz ediyor...
Şimdilik bilinen 10.000(on bin) yıllık tarihi ile dünya tarihi ile yaşıttır belki de... Uygarlıklara başkentlik yapmış özel ve ayrıcalıklı bir kenttir...
Kendine has bir kültürü olan kimlikli bir kenttir... Burada yaşamayı, yaşayanlar ayrıcalık sayarız...
Bin yılların kenti Tarsus, 54 ilden daha büyüktür... Yıllardır il olma sevdasındaydık...
İl olmayı beklerken HARİTADAKİ YERİMİZ YOKOLMAYLA karşı karşıya kalıverdi...
Benim kentim kendi olanakları ile gelişen, değişen ilerleyen bir kenttir... Tüm altyapı hizmetlerini bitirmiş, Mersin dahi çok ilden çok daha ileri durumdadır...
Bütün kurum ve çalışmaları ile çok ilden de önde durumdadır...
Tarsus Çukur ovanın CAN damarıdır...
Mersin ilindeki Hayvancılığın %65’ni, Tarımın ise %75 ini benim kentim karşılamaktadır...
Kalabalık nüfusu ile ilçe bazındaki ödenekleri ile sorunlarını çözmüş durumdadır...
Şimdi ne olacak…?
Bütün su, kanalizasyon, alt yapı, mezarlık, mezbahana, gibi bütün hizmetler ve araçlar anakente bağlanacak... Elimizden alınacak…
Kentin gelişimi ile ilgili imar ve teknik işler anakent belediye başkanının yetkisinde olup, kıpırdayamaz hale gelecek...
İnsanlarımız yanı başında hizmet almak dururken, belki 100 km veya daha fazla yollar kat etmek zorunda kalacaklar..
Kimle muhatap olacaklar, nasıl işleri yürütecek bunlar ise insanımız için karmaşadan başkacası da değil...
Benim köyüm Tarsus'a 65km, Mersine 100 km uzaklıkta dağ köylerinden biri, sorunlarını hemen yanı başındaki muhtarlarına iletebiliyordu...
Şimdi açlık sınırında yaşayan köylüm anakent koşullarında nasıl geçinecekler...?
Dağda keçisini kurt yese kim sorumlu olacak...?
Yıldırım düşünce kime gidecekler... ?
Ormandan yakacak odun toplayabileceklerimi...?
Yangın olsa kim söndürecek...?
Hastaları olduğunda kime başvuracaklar...?
Okullarını kim yapacak...?
Toprak yollara anakent belediye başkanları kaldırım mı döşeyecek…?
Susuz köylere su getirebilecek mi...? Olmayan sudan atık su bedeli alacaklar mı...?
Derme çatma helâlarına KANALİZASYON döşenecek mi...?
Yeni, yeni vergilerle benim köylüm tanışacak mı...?
Daha sıralanabilecek onlarca sorular var... Bunların cevabını verebilecek olan var mı bana?
Bu hizmetlerin hepsi anakent belediye başkanının iki dudağı arasında olacak...
Ben köyümün mahalle olup haritadan silinmesini istemiyorum...
Binlerce yıllık Tarsus'umu Haritadaki yerinde kalmasını istiyorum... Vatanımın da tekparça olmasını istiyorummmm...
Seçim zamanı için HALK OYLAMASINA giden cumhurun vekilleri esas yerel yönetimler kanunu için hassasiyet göstermeliler...
Kavgaysa kavgasını da etmeliler… Koltuk sevdası değil,, vatan millet sevdası için meclisi çalıştırmalılar…
Kalın sağlıcakla___Köyüme dokunmadan___