Sıra kadınlara mı geldi?
Kadınlarımız her alanda katlediliyor...
Yaşam hakkı elinden alındığı gibi, siyasal ve onursal olarak da öldürülüyor...
Ülkemde kadın olmak kolay değil... Zor hem de çok zor...
Alçaklar arasında mertçe duruşun varsa ve kadınsan kadının işi çok daha zor…
Hele birde siyasette söz sahibiysen, her türlü saldırıya da hazır olmanın ağırlığı var kadının üzerinde...
Sayın Meral Akşener, Mertçe, KADINCA, Ana gibi, Delikanlıca erkeklerin arasında dimdik duran bir kişilik...
Namusumuzu koruyacak olan hükümetin görevlendirdikleri kişilerce namusuna dil uzatılmaya çalışılmıştır...
Alçaklığın seviyesinin bu kadarı pes dedirtiyor...
Yanındayız Vekilim...
Siz dik durun ki, Vatan_Millet Yaşasın…
Kadınlarımız korkmadan siyasete atılabilsin...
Kötülükler olağan hale gelmesin...
Savaşında ve duruşunda yanındayız... Yürekli KADIN...

 ***
Vatanımızın her köşesinde kocaman, kocaman ADALET SARAYLARI yapıldı... (Önemli olan saraylara ihtiyaç olmaması)
Binalar dikildikçe Hukuk öldü,  adalet yok oldu...
Adalete olan inanç, adaleti sağlamakla yükümlü kişiler tarafından da sorgulanır hale gelmiştir...
Yargıya güven kalmadı...
Adaletin gözü bağlandı, kör edildi... Yandaş bakar oldu...
Dili bağlandı, hukukun üstünlüğü susturuldu...
Kulağı kapatıldı, emirler dikte ettirilmeye başlandı...

 ***
İlklerin yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz...
Kararından dolayı hâkim tutuklandı... Hukukun gerektirdiği kararı verdi diye cezalandırıldı… Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir karar.. Adalet öldü...
Yetmezmiş gibi ailesine yansıdı ve eşi işinden oldu...
Görünen o ki, Yargı bağımsızlığı belirli yerlere bağlanmış...
Ardından Tarsus'ta görülen davada dört Savcı ve bir Kurmay Albay hukukun gerektirdiği görevlerini yerine getirdiler diye tutuklandılar...
Dava ise devlete değil, hükümete karşı gelmekle ilgili olarak yargılama yapılmış...
Yargılanan Savcılar dosya bile kısmı incelendi derken, Albay müfettiş raporları dosyada olmadığından bahsetmiş...
Savcılar sorgulamanın hukuksuzluğundan bahsettiler...
Ne Yargı bağımsız, nede Hâkimler özgür karar verebiliyorlar artık ülkemizde...
Savcı, Hâkim, Avukat, Polis hiç biri yargılamanın adil olduğu kanısında değildi o gün...
Başsavcının kardeşi SUÇSUZ ama biliyoruz ki tutuklanacak, cezaevindeki odası hazırlanmış diyordu... (Duruşma esnasında)
Albay korkmuyorum görevimi yaptım ben yapmasam bensen sonrakiler korunamayacak endişesini taşıyor gibiydi...
Kocaman adalet sarayı bir sahneydi tiyatro oynandı... Emirler uygulandı... Genel düşünce, kanı bu doğrultudaydı...
Daha neler göreceğiz bilinmez, ama genelde korku ve endişe adalet sarayında hüküm sürüyordu…
Kalın Sağlıcakla__Bağımsız Yargı__