Anadolu’da kadın olmanın adı ÇİLEDİR…
ANADOLU çilenin adıdır… Anadır…
Ellerliye toprağı   eşeleyip çocuğuna nefes vermeye çalışan,
Oğlum yüzme bilmiyor diyen,
Dondurucu soğukta bir umut bekleyen,
Acıyı çığlıklara döken,
Doğurduğu çocuğa isim veremeyen bekleyen,
Evinde suyu aş etmeye çalışan,
Tarlaya çalışmaya giderken yollara karpuz misali serilen
Boğazına bıçak dayanan,
Kafasına kurşun sıkılan,
Çocukken gelin edilen,
Evde köle görünen,
Mal gibi satılan,
Tarlada işçi bilenen,
Çocuğuna köle olan,
Erkeğe yedek görülen,
Eksik etek, uzun saç, karakaş görünen,
Kumarda para üstü edilen,
Isınacak odun için denizde kaybolan,
Boyalanıp cilalanıp reklama asılan mal,
Çiftçide saban, istenmediğinde yaban olan,
İtilen, kakılan, satılan,
Kim olabilir?
KADIN, KADIN, KADIN, Anadolu kadını…
Acının olduğu karelerde kadını izleriz...
Başarının olduğu yerde de erkeği...
Korkanın küfrettiği...
Severken öldürülen
Sayarken köle edilen...
KADIN…
Peki, siz küfrün erkeğe edildiğini duydunuz mu?
Erkek umumhanesi gördünüz mü?
Bu erkekleri kim yetiştirdi?
Evet, suçlu biz kadınlarız…
Kimse gücenmesin…
Erkekleri, erkekler doğurmuyor, kadınlar doğuruyor... Biz Yetiştiriyoruz…
Ve onların bize acı çektirmesine izin veren de biziz…
Onları seçip başımıza getirip ANAMIZI ağlatıyoruz... Biz ağlıyoruz…
Seçildikleri yerden hem bizim hem de ANAVATANIMIZIN anasını belliyorlar...
Hadi kendimize gelelim desek ilk taşı kadına atacak olan da yine kadın oluyor... Elinin hamuru ile erkek işine karışma deniveriyor…
Zaaflarımıza analığımıza yenilip, onlara izin veren biziz...
Çıkarlara acı oluyoruz... Biz ağlıyoruz, onlar kazanıyor, ağzımıza bir parmak bal sürüp kendi köleliğimize KADER deyip şükür diyoruz
Kadın gücünün farkına varırsa her şey değişir...
Kadın değişirse her şey değişir...
Değişmemesi için de yine kadınlar kendine engel ediliyor...
Kalın Sağlıcakla__Farkındalıkla__